İç ağrılı adamlığım.

Yine o ağrıyla uyandım.İnsanın içi ağrır mı hiç? Ağrıyor işte... dibe yuvarlanıyorum. Ağır geliyorum kendime...Kendime birikiyorum kendimi yabancılaştırarak kendime... Tanıyamıyorum çoğu zaman beni.
En sevdiğim çiçek adlarını unutuyorum bazen. Bazen de yürüdüğüm yolu. Geliyor muyum yoksa gidiyor muydum bilmiyorum!? Aramadığın yerlerde olmayı seçiyorum nedense.Karışılaşma ihtimalimizin olmadığı.olamayacağı..İlk ışıktan sağa dönüyorum hep.Senden değil.seninle karşılaşmaktan korkuyorum.Şekil değiştirmişiz biz.Ben giderken,sen gelirken değişen ne varsa bilmediğim;karşılaştığımızda bir şamar gibi inecek yüzüme sanırım. O yüzden kaçıyorum karşılaşmalardan.Korkmak değil bu. Korkudan korkmak benimkisi... ve anladımki ayrılığa değil, ayrı kalmaya yeniliyor insan...
Çelişkisiz yaşadın sen. O yüzden anlayamazsın beni. İçinde hiç "kal"ı olan bir "git"in olmadı mesela... bildiğim tek adres,adressizliğimdir benim. Sen hiç bu kadar cesaretli olmadın unutma.Ben yola çıktığımda,geriye dönerken nelere ihtiyacım olacağını hesaplamam. İşte bu yüzden bu ağrı...içim ağrıyor bak.insanın içi ağrır mı hiç? ağrıyor işte...
 Aç bir çocuğun hem ağlayıp hem de ekmek yemesi gibi bir şey bu ayrılık sonraları. Katmerleşen bir acıyı katık etmek boğazında takılıp duran her şeye...Biliyorum "yarın yeni bir gün doğacak" hikayeleri inananı kanatır en çok. O yüzdendir sadaka vaatlere tenezzül etmeyişim. Ucuz umutlar lütfetme adamlığıma..ben bir tek savaşarak yenilmesini bilirim! Yıkılmam böylesi bir yenilgiden. Utandırmaz adamlığımı bu ağrılı geçmişin ağaran yaraları. Kutsal merhamet avcısı değilim ben.
Yola sensizlikten ağlayarak da devam edebilirim.Yanıma sen gerekmez yürümem için.Bu yollarda büyüdüm ben unutma.Düşeceğimi bildiğim betonlardan korkarak atlamadım ben bu uçuruma.Kanatmış olsan da beni bir ayrılığın koynunda,yine de merhemi istemem başkasının elinden.Merhemi verenlerin seni kötülemesine izin vermiş olurum o zaman.Ne sana eğilirim ne seni başkasına eğerim. Yakışmaz bu benim adamlığıma.
Kendimi korlarda denemişim ben.Senin alevlerin ellerimi ısıtır en fazla.Merak ediyorsan eğer, giderken ölümüme bıraktığın yalnızlık,kendisiyle yaşamayı öğretti bana.Uslanmış değilim yani,ıslanmış olsamda gözyaşımdan... Ağrıyı içimde tutuyorsam hep;hasmımla savaşımı göremesin diyedir düşmanlarım.Bu yüzden ben yokluğunun varlığına sığınarak da yaşayabilirim böyle.

İnsanın içi ağrır mı hiç?
Bu yüzden ağrıyor işte...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim en güzel şarkım sensin.

Belki ben her şeyi yanlış biliyorum, hayat böyle yaşanmamalı...

Yalnızlık iyidir, bir kere trip atmıyor.