Sen bekle, hayat beklemez.

''Acılarının gözlerinden öpüyorum.'' dedi.
Oysa insanın kendi gözlerini öpmesi mümkün değildi. 

Biz paylaşamıyorduk hiçbir şeyi, geçemiyorduk kendimizden... Bir hiç olmak isterken inadına varlığımızı kabul ediyorduk. Hiçleşmek mümkün olmuyordu.

Latince'de ''hiç'' anlamına gelen nihil sözcüğünden türetilmişti Nihilizm ve her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğunu savunuyordu. Her şey anlamsız olamazdı bu hayatta değer verebileceğimiz şeyler olmalıydı ama neye değer vermeliydik?

Çok seveceğimiz ama her zaman hayatımızdan gitme ihtimali olan birine mi?

İlime ve bilime mi? Aileyi mi? Yoksa paraya pula mı?

En değer verdiğin şey neydi? Kendine sorduğunda tek bir cevap verebilir misin mesela? En çok alıştığın şey ne?

Elinde olanlar ne işe yarıyor? Hayat sadece ölene kadar mücadele edip edemeyeceğimizi sorgulayan bir yer mi? Binlerce soru cevap anahtarı olmayan...

Bazılarına göre en büyük acı çiğköfte.
Bazılarıysa televizyon izleyerek dünyayı kurtarabilir.
Sınırsız dizi izleme hakkın var. Sınırsız kitap okuma hakkın var.
Kitap okuma hakkın var ve sana gönderilen kitapları gözden geçirmelisin o zaman dünya başkalaşıyor, yaklaşıyorsun hiçleşiyorsun, gözünde hiçbir şey yok çünkü sen yoksun varlığın afaki...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim en güzel şarkım sensin.

Belki ben her şeyi yanlış biliyorum, hayat böyle yaşanmamalı...

Yalnızlık iyidir, bir kere trip atmıyor.