Kayıtlar

Kasım, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir gün dönüşü olur sevginin.

Dokunamadığımız acılarımız var, içimize attıklarımız var. İçimizden çıkmayanlar falan...  İnsan binlerce sözcükten oluşan ve içinde bir hayli anlatım bozukluğu bulundura n bir cümleden farksız. Kusursuz olması mümkün değil. Sevmek yapabileceği en iyi şey, çoğu zaman beceremediği...

Hayat biraz ceza veriyor.

Mutluluk zamana bırakılacak bir şey değil. Nasıl olsa mutlu olurum demeye gerek yok. Mutluluk hak edilir demiyorum ama uğrunda feda edebileceğin şeyler yoksa mutlu olamıyorsun. Zaman o kadar dost değil. En azından bizim için çalışmadığına eminim. O yüzden gel ve beni mutlu et diyemiyorum ama bana karış ve mutlu olalım. Seni yaşadıktan sonra ölmek istiyorum.  Sen kimsin onu da bilmiyorum...

Ona ne kadar yakın olduğunu sen bilemezsin, sadece o bilir.

Baktın inancını kaybediyorsun. Bilmediğin şarkılara eşlik edesin var. Kaybettin ve aşk + sonsuza gitmez. Aşk senden bir şeyler götürür. İnançlarını alır mesela. Sonra bir şarkı bırakır sana, dinlersin üst üste yüz defa...

Hiç bir yazı sana yazılmadı.

Sonra gitmesi gerektiğini söyledi. Her şeyin bir vakti varmış, sarılmanın bile... O ondan öncekilerden farksızdı ben aynı bendim. Benziyorduk! Ve iki kişi aynı anda gidemiyordu, bir kalan olmalıydı o bendim. Ben vazgeçmiştim çünkü vazgeçmey en öylesine bir gidişi seyredemezdi. Ben ettim. O gün arkandan baktım, kaldığım yere baktım, sen olmasan ne olur diye düşünmedim, düşünecek çok şey vardı, beynime izin verdim. Gözlerim izledi hafızam kayıt dışıydı. O gün sen gitmedin ve ben gidişini izlemedim gözlerim adımlarından düştü sen gözlerimden... Şimdi her şey fincanda soğuyan bir kahve kadar tatsız. Ve hiç bir yazı sana yazılmadı, senin yüzünden yazıldıysa haberim yok.

Zaman sensiz çok yavaş, öptüm elmacık kemiklerinden.

Hayata dair yazılar, mutluluklar.. Biraz ruhsuz kalmak, ruh zaten emanet. İnsan üstüne düşeni yapamayabilir bazen. Sahiplenmek diye bir şey var. Başkalarından kıskanmak, hatırlayamamak sırf unutamadığından.    Çay bardağında bırakılan dudak pa yı mesafesi kadar yakın olmak ama üşümek. Bizimkisi üşümenin moskova hali.. Yokluğun soğuk. Fotoğraflarınla ısınmak için yakmak lazım, bakarken üşümek daha güzel. İnsan sıyrılamıyor aşktan, senle ilgisi yok. Zaman sensiz çok yavaş, öptüm elmacık kemiklerinden.

Bir çok insan aşkı arıyor.

Kimsenin kalbi kırılmasın diye uğraştığında en çok kendini kırıyor insan ve dönüp baktığında aslında kendinden başkası yok etrafında... İnsan yalnız doğar ve yalnız yaşar, yalnızlık öğrenilecek bir şey değil ama öğretilen bir şey. İstemek  ile yapmak arasında çok fark var. Başlamak bitirmenin yarısıdır saçmalığına inanmıyorum. İnsan inançları için yaşıyor olabilir ve bu dünya hayal kurmak için çok anlamsız. Genel olarak beklentilerimiz var. Bir çok insan aşkı arıyor. Aşk mutlu eden bir şey mi? ya da olmadığında oluşan eksiklik insana zarar verir mi bilmiyorum. Özeti olmayan insanlar var bazıları özet bile olamıyor. Sonra aşk diyorsun, ben diyorsun. Eşleşemiyorsun. Ruh eşi mantığını kavramak zaten mümkün değil. Eğer ruh eşi diye bir şey varsa; O ruhun hangi bedende saklı olduğunu bulmak ayrı bir tez konusu. Ve ya ruh eşin seninle aynı cinsten bir bedene bırakıldıysa... İnsan bunları düşünmeli, gerçekler iyidir. Severim ben. Tahammül etmeyi bilmeyenlerimiz var onlardan biri benim k...