Anlatılacak çok şey varken susmalı insan…

''İnsan içine attıklarıyla büyür'' derdi dedem. Olgunluk insanın savaşını verdiği işlerin içinde birikmesiymiş. İnsanlar aşık olabilirlermiş ve en az bir kere birini çok sevmek lazımmış. ''Hayat yalnız kalabileceğin bir yer değil'' dedi o gün.
 Düşünemiyordum, aklım ermiyordu çocuktum, adam yerine konulmuştum, dinliyordum.

İnsanların hayatından belirli dönemler olur ve bu dönemler sayesinde bir yere yönelirler. Sürekli bir şeyler öğrenirsin. Bazı insanlar öğrendiklerini cebine koyar. Bazılarının bir kulağından girer, diğerinden çıkmaz bile kaybolur.

Cam kenarından karın yağışını izlemeyi severdim ben. Camdan bir evim olsun isterdim çocukken ama içi sıcak olacak. Üşümek diye bir şey yok. Zaten en saçma hayaller çocukken kuruluyor. Mesela çocukken aşık oldum ben, sonra olmadı öyle bir şey. Denedim olmadı. Uğrunda savaşmaya değer bir şeydir aşk.

İçi kürk dışı plastik olan bir botum vardı. Bakma bazı insanların hayatından büyük acılar var. Konu botumun çok ötesinde... İnsanlar var konuşamayan. Gözleriyle bazen bir şeyler isteyen... Odası hep sıcak, soğuğu sevmeyen. Ben aşıktım o zamanlar, sonraları unuttum özlemeyi.

Hayat biraz ceza veriyor. Ceza mı demeliyiz bilmiyorum ama en değerli şeyin aile olduğunu biliyorum. ''İnsan ailesini değiştiremez'' derdi amcam. değiştiremediğimiz bir şeyi sevmek zorunda mıyız diye düşünürdüm. Elbette değildik ama ben fazla seviyordum ve yazmak kitapları baştan sona bir deftere yazmaktı benim için.

İnsan zamana bırakınca tamam ben oldum diyebiliyor ve olmuş bir adamın tadına doyum olmuyor. Hani bazen tırnaklarını derinden kesersin ya; işte sen olmamışsın hâlâ... Olmak kendi canını acıtmamak ile başlar. Kıskanmak istediğim ama kıskanamadığım ilişkilerim oldu. Bu konuda olamadım ben ham kaldım.

Önüme yüzlerce sayfa koysalar bunları yarın kelimelerle doldur deseler, dolduramam. yazmak başka bir şey; sen gitmiyorsun ki yazmaya, o sana geliyor, sıkıyorsa kaç.

Elbette hataların var, hiç hak etmeyen birilerini sevdin. Bazı şarkıları yanlış söylemek gibi... Özetle götünden uydurmak. Bir de ''benim için tip önemli değil'' diyen insanlar var. Onlar yalancı bence.

Bazen Ajda Pekkan dinlersin. Bazen İbrahim Tatlıses. Ben hayatımda hiç türkü dinlemedim diyen kızlar var. ''iyi bok yedin bebeğim'' Zaten senin anan da; ''Call me maybe'' ile büyüdü.

Bu arada ararsın belki...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim en güzel şarkım sensin.

Belki ben her şeyi yanlış biliyorum, hayat böyle yaşanmamalı...

Yalnızlık iyidir, bir kere trip atmıyor.