Herkesin bir varoluş amacı var ve insan ne kadar ben tek yaşayabilirim dese de tek başına yaşayamaz.

Herkesin bir varoluş amacı var ve insan ne kadar ben tek yaşayabilirim dese de tek başına yaşayamaz. İlla hayatımıza birileri girmek zorunda, belki bizi mutlu eder belki etmez ama illa birileri olur. Onları her zaman biz seçeriz. Kararları biz alırız çünkü bu bizim hayatımız. Abuk sabuk boktan ilişkileri bir kenara bırakmalı insan. İşin özüne inince mide bulandırıcı yaşanmışlıklar silsilesi kalabiliyor insanın elinde. Yazdığın klavyeyi sevmelisin mesela yoksa seni çok zorluyor. Her şeye bir alışma süreci var. Bu hayatımıza soktuğumuz insanlar içinde geçerli bir yasa. Oha ne yasası lan. Bir şey işte şey… Şeyler hayatında çoğaldıysa bildiğiniz kelimeler size yetmiyor demektir. Üç beş yeni kelime öğren, biraz gazete kitap oku ölmezsin. Sevmiyorsan bile oku. Nerede kalmıştık? İşte hayatımıza giren insanlardan bahsediyorduk. Bizim kurs'da biri var ve onun için de başka biri var ama sevişmiyorlar. Adamın artık nasıl bir hayal dünyası varsa kendi kendine bütün gün muhabbet ediyor. Yazının başına dönersek yani ilk cümleyi okur musun? Okuduğunu farz ediyorum çünkü bu yazıyı buraya kadar okuduğuna göre o dediğimi de yaparsın. Yaptın di mi? Aferin paşam. Abi her neyse adam kendi kendine konuşuyor. Demek ki bu adam kendine yetiyor. Biz neden öyle olamayalım. Neden olalım ki… Herkesin içinde sahip olduğu ikinci bir kişilik var bence… Kişiliklerimizden biri aktif diğeri pasif. Biri güçlü, biri zayıf ve yine biri cesur diğeri korkak… Sen hangi kişiliğinle yaşıyorsun. Şimdi kendini gözden geçir ve işine geldiği gibi yaşamaya devam et. Telefonuna bak bi en son kimden mesaj gelmiş. Eğer telefonuna gelen son mesaj gsm operatörlerinden ise, şansına sıçayım paşam. 




Hadi eyvallah…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim en güzel şarkım sensin.

Belki ben her şeyi yanlış biliyorum, hayat böyle yaşanmamalı...

Yalnızlık iyidir, bir kere trip atmıyor.