Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hadi aklınızdaki o boktan aşk laflarını atın çöpe. Asiti kaçan kolayı zorla içmek zorunda kalmak çok kötüdür

Her gün birileri bir sabaha daha uyanamıyor. Yarın da uyanırsak ne ala. Hadi aklınızdaki o boktan aşk laflarını atın çöpe. Asiti kaçan kolayı zorla içmek zorunda kalmak çok kötüdür ve insan hiç olmayacak birini seviyorsa, ölümü bile özler. Belki şu an kaşarın tekini seviyorsun. lütfen unutur musun abicim onu. Silkelen ve kendine gel. Yarın sen ölme o ölsün. Ekose battaniyesi olanlarla olmayanlar hiç bir olur mu?  Hayatı ve insanları ciddiye alın. Yavşaklığın da bir sınırı var. Son söz olarak, soğuğun adeleti olmaz.  Hadi eyvallah

Beni güzel hatırla.

Beni güzel hatırla  Bunlar son satırlar  Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından  Yada bir yağmr sel oldum sokağında  Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim  Beklide bir rüyaydım  Senin için..  Uyandın ve ben bittim  Beni güzel hatırla  Çünkü sevdim seni ben her şeyini  Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın  Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini  Beni üzdün kınamadım  Alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım  Beni güzel hatırla  Sayfalarca mektup bıraktım sana  Şiirler yazdım her gece  Çoğunu okutmadım  Sakladım günahını sevabını içimde  Sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın  Beni güzel hatırla  Sana unutulmaz geceler bıraktım  Sana en yorgun sabahlar  Gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım  En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka  Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye  Vedalar bıraktım duraklarda  Ne arasan bir s...

Bütün kazananlar gibi...

ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın Geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş ayrıntılarında zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu. Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, ratsgele bir ilişki gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın Geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş ayrıntılarında zaman ...

Sonunda hepimiz öleceğimiz için, orospu çocukluğunun alemi yok.

Sonunda hepimiz öleceğimiz için, orospu çocukluğunun alemi yok. Efendi adamlar öldü de, Orospu çocukları ölmedi mi? Di mi ama öyle yani... Gel adam ol, yavşaklıktan hayır yok. ''Adam yazmış işte bana ne ya'' diyorsan eyvallah. ''Acaba bana mı dedi        lan'' diye düşünüyorsan; %1500 orospu çocuğusun. Hadi eyvallah.

Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel….

Kimseyi değiştiremezsin hayatta. Ve kimse için de değişmemelisin. Kimliğini kaybettiğin an yaşamını çöpe attın demektir. İstemediğin sürece hiçbir şey için ödün vermeyeceksin hayatta. Gün gelir verecek bir şeyin kalmaz çünkü. Her şeyi sen istediğin için yapacaksın, başkası senden istediği için değil. Ve sen, sen olarak kaldığın sürece senin yanında olanlar da mutlu olacaktır. Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler gelsin seninle. Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil. Herkesin gidebileceği bir yol vardır. Sen yeter ki yanında yer ayırmayı bil. Ne sen kimse için mecburi istikametsin, ne de bir başkası senin için… Seninle gelmek isteyenleri yanına al. Belki beraber daha çok şey katabilirsiniz bu hayata. Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini. Hayat rahat insanlarla güzel. Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel…. Heinrich Karl Bukowski....

Ahirette bile görüşmeyelim. Son sözümü iyi bilirsin sen.

Terk edilmek güzel şey aslında, içi rahat oluyor insanın. ''Sen şimdi beni istemiyorsun yani öyle mi?'' diye soruyorsun. ''Evet'' diyor. Tamam insan duyunca üzülüyor ama hepsi bu işte üzüldüğünle kalıyorsun. ''Peki isteme bakalım'' dersin en fazla... Ben öyle derim mesela. Bitiyor diye küfür edecek halimiz yok. Evet evet ben onu seviyorum, o beni seviyor ama ayrıldık işte... Gel de şimdi çayına t ek şeker atan birini gördüğünde onu hatırlama, gel de şimdi sesini, bakışını özleme... Sen ne yaptın be hatun! Tamam gökyüzü hala mavi ama beraber bakamadıktan sonra...Gör işte cümlelerin bile sonu gelmezken, sen nasıl getirdin benim sonumu, sen gidemezdin ki benden, ne zaman öğrendin gitmeyi? Yerim de dolar belki ama sen bunu okuyunca; ''Oha be adam sıçtın giderayak ağzıma'' desen yeter bana... Ahirette bile görüşmeyelim. Son sözümü iyi bilirsin sen.  Hadi eyvallah...

Hayat karşına çıkanlara verdiğin tepkilerden ibarettir bir bakıma.

Bir kız tanırsın sadece sarılmak istersin, başka bir kız girer hayatına onunla film izlemeyi seversin mesela… Kimi kızla sadece konuşmak istersin çünkü muhabbetini seversin. Bazen bir kız tanırsın ve keşke hiç tanımasaydım dersin. Hayat karşına çıkanlara verdiğin tepkilerden ibarettir bir bakıma ve biz aşkı meleklerden çalmadık. Adına aşk dediğimiz şey hep parça parça mutluluklardı. Bulamadık işte bütününü ondan böyle yalnız kaldık.  Biten ne olursa olsun eyvallah…

Aman bulduk kaçırmayalım.

Uzun süreli ilişkileri olan adamların mantığı ''Aman bulduk kaçırmayalım.'' şeklinde işliyor olabilir. Yoksa bir kızla 5-10 yıl çıkan adama aşık değil mal derim ben. Hadi eyvallah.

Sana orospu çocukluğu yaptılar diye şaşırma... Biri sana adamlık yaparsa şaşır.

Resim
Tam da şu fikirdeyim işte... İnsanların birbirini parayla s*ktiği bir dünyada yaşamaktan zerre zevk almıyor. Sonra vay efendim bana orospu çocukluğu yaptılar. Sana orospu çocukluğu yaptılar diye şaşırma... Biri sana adamlık yaparsa şaşır. Bu kadar orospu çocuğunun içinde bir adama denk geldim diye şaşır şaıracaksan...   Hadi eyvallah.

‎'Kızlar ağaçtaki elma gibidir. En iyileri en üst dalda bulunur. :))

‎''Kızlar ağaçtaki elma gibidir. En iyileri en üst dalda bulunur. Erkeklerin çoğu düşüp incinmekten korktuğu için üst dallara uzanmak istemezler. Onun yerine yere düşmüş çürükleri toplarlar çünkü onları elde etmek daha kolaydır. Yukarıdaki elmalar kendilerinde ararlar suçu, nerde hata yapıyorum diye.. Aslında hatasız ve muhteşemlerdir. Sadece doğru erkeğin cesaretini ve yüreğini ortaya koyup üst d allara ulaşmasıdır bütün mesele.'' Diye düşünen kızlar var ama o iş öyle değil. Kızlar karışık kuruyemiş gibidir ve önce güzel olanları biter. Sona kalan genelde leblebilerdir. Çok nadir antep fıstığının da sona kaldığı olur. O da ağzı açılmadığından... Yoksa fıstık gibi kızı kim bırakır en sona... Uzun lafın kısası kimse avutmasın kendini.  Hadi eyvallah

Durup düşünürsün, sonra en okkalısından bir eyvallah dersin.

Bir yerler, bir şeyleri hatırlatır. Kış değildir insanı üşüten, illa soğuk olması gerekmez ve canının sıkılması için kaybetmek şart değildir. Bazen çayına sıktığın limondan bardağına düşen 3-4 çekirdek de sıkabilir canını... Belli etmemeyi seçersin çünkü sıkılmak kötüdür ve anlşamsızlaşırken her şey, kimse anlamazken yazdıklarından bir şey... O mesajı alır sözlerinden çünkü onun için bir cümle yazmışsındır ve ondan başkası defalarca okusa da yararı olmaz. Sen ona yazarsın, o seni okur... Durup düşünürsün, sonra en okkalısından bir eyvallah dersin.  Eyvallah...

Ben hayata hep buradan baktım.

Soğuk her zaman üşütmez insanı, mesele bir sevgilinin yokluğu ise sebep işte o da üşütmez... Bir annenin soğuk mezar taşı üşütebilir mesela... Ben hayata hep buradan baktım. Kaybettiğim insanları sıfırla çarptım ve bir kez daha kaybettim. Gitmeyi bilmektir yaşamak. Sen üşürken, o ısınacağı birini bulmuşsa bırak gitsin. Kaybedebilecek daha önemli şeylerinin olduğunu düşün... Annen gibi, baban gib i, kardeşin gibi... Yerine koyamayacağın şeyler vardır bu hayatta, onları kaybetmeden, kaybetmek nedir öğrenemezsin. Sen şimdi olmasan da; Benim sıcağım bana yeter. Kimsenin gitmesiyle üşümem, yerine koyabilirim senin. Hem de cuk oturur. Ne de güzel koymuşum diye dönüp dönüp bakarsın... Öyle güzel koyarım ki.Bir ömür içinde kalır.  Hadi eyvallah.

İyi yazmak için çok yazmak gerekir.

İyi yazmak için çok yazmak gerekir. Profesyonel insanların 10 bin saat kuralı var mesela. Bir işi 10 bin saat yapan kişi, o işte gerekli tecrübeye sahip olmuş demektir. İyi yazmak istiyorsan sürekli yazacaksın. En iyi öpüşen adam madalyan olsun istiyorsan... O zor işte. O madalya ben de yavrucak... Hadi eyvallah.

Hayat biraz da alışkanlıklara karşı gelmektir.

Hayat biraz da alışkanlıklara karşı gelmektir. ben alışılagelmişin dışındaki insanları severim. Çok özenli insanları sevmem. Pat küt insanı severim ben. Pat küt dediysek patavatsız olsun demiyoruz tabii... Dobra olsun, kendini sınırlandırmasın, yeri geldiğinde ağzına geleni söylesin ama saygısız olmasın. Büyüğünü küçüğünü bilsin, piçlik yapmasın. Neden piçlik yapmasın? Çünkü Orospu çocukluğu kimseye bir fayda sağlamaz. Amma ağzı bozuk adam oldum. Neyse o da beni bağlar. henüz giymediğim ayakkabılarım var lan benim. Hem de 1 kere bile giymedim. Evin içinde kutusunda öyle duruyor. Ne bokuma alıyorsak, onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum O da alışkanlık... Hadi eyvallah...

Herkesin bir varoluş amacı var ve insan ne kadar ben tek yaşayabilirim dese de tek başına yaşayamaz.

Resim
Herkesin bir varoluş amacı var ve insan ne kadar ben tek yaşayabilirim dese de tek başına yaşayamaz. İlla hayatımıza birileri girmek zorunda, belki bizi mutlu eder belki etmez ama illa birileri olur. Onları her zaman biz seçeriz. Kararları biz alırız çünkü bu bizim hayatımız. Abuk sabuk boktan ilişkileri bir kenara bırakmalı insan. İşin özüne inince mide bulandırıcı yaşanmışlıklar silsilesi kalab iliyor insanın elinde. Yazdığın klavyeyi sevmelisin mesela yoksa seni çok zorluyor. Her şeye bir alışma süreci var. Bu hayatımıza soktuğumuz insanlar içinde geçerli bir yasa. Oha ne yasası lan. Bir şey işte şey… Şeyler hayatında çoğaldıysa bildiğiniz kelimeler size yetmiyor demektir. Üç beş yeni kelime öğren, biraz gazete kitap oku ölmezsin. Sevmiyorsan bile oku. Nerede kalmıştık? İşte hayatımıza giren insanlardan bahsediyorduk. Bizim kurs'da biri var ve onun için de başka biri var ama sevişmiyorlar. Adamın artık nasıl bir hayal dünyası varsa kendi kendine bütün gün muhabbet ediyor. Yazını...

Salağa yatışlar var ya; öyle yatmak lazım hayata.

Bazen anlamak istemezsin. Anladığında kaybedersin çünkü bir şeyleri... Salağa yatışlar var ya; öyle yatmak lazım hayata. Çok bilmemek, çok anlamamak ve çok içine girmemek gerek insanların. Gitmeyi bilmek lazım, bir şarkının nakaratına benzemez gitmek...Oralar da kalmamak lazım işte... Ne kadar içindeysen o kadar dışında kalmalısın bazılarının. Son bir eyvallahı esirgeme kimseden, kek bile kabına sığmaz, sen kimin selamını kimden esirgiyorsun be adam. Hadi eyvallah...

Merhaba'nın anlamı da; ''Benden sana kötülük gelmez.'' demektir.

Resim
Başka yerden bakmayı denediniz mi hiç? Yoksa hep tek bir bakışınız mı vardı? Hep kendi tarafınızdan mı baktınız? xDé diye gülen insanları anlamayı denediniz mi? Ya da Anan Zaaaaaaaa yapanları... Hayat bir mandalina kabuğunu, 2. sınıfa giderken, sıra arkadaşınızın gözüne sıkmaktan da geçebilir. Şimdi bu davranış ne kadar doğru değilse; Anan Zaaaaaaa xDé diye gülmekte o kadar doğru değil. Adam beyin olarak hala 2. sınıfta kalmış olamaz mı? Biraz hoşgörü be gülüm... Gülüm mü? Gülüm mü? Böğğk Iyğğkk krooo Ne dedim ben böyle ya, ne iğrenç adam oldum. Gülüm diyeni de anlamayı denemek midir hayat? Yoksa -de -da eklerini ayrı yazmayan herkese laf sokmak mıdır? Şimdi şu örneği vermezsem olmaz; Ya herkes yerine herkez yazanlar... Merhaba'nın anlamı da; ''Benden sana kötülük gelmez.'' demektir. Öyle herkese merhaba demeyin ya da merhaba dediğiniz insanlara ona göre davranın.

Çizgileri birleştirmeliyiz.

Uykusuz bir gecenin uykulu bir sabahı olur, bıraksalar uyursun ama bırakmazlar. Karanlık olması gerekmez uyumak için biraz yorgun ol, uykusuz ol yeter... Bazen çok şey yazarsın. Bazen az şey bile yazamazsın. Çeyrek altın da aldı başını gidiyor. Çok özeniyorum şu çeyrek altına.  Onun gibi olamıyorum bir türlü, alıp başımı  gidemiyorum. En iyi yaptığım şey bilgisayar başında bir yazı yazarken, dikkat dağılmasın diye çişimi tutmak. Ve... Oha çok kabiliyetliyim. Çişimi tutabiliyorum.Bunu da paylaşmak istedim. Siz hiç bir fahişeyi sevdiniz mi? Ne zor şeydir bilir misiniz? İnsana neler yaptırır? Yani bu soruların cevabını biliyorsanız paylaşın benimle... Ben hiç bir fahişeyi sevmedim. Bir an bu yazı ''nereye gidiyor lan'' diye düşündünüz belki. Korkma edepli bir şekilde devam ed Mesela sen ailenin değerini biliyor musun? Ya da annenin yemeklerini seviyor musun? Baban ardı ardına 15 kere hapşırdı mı hiç? Ya  bu adam ne diyor bö...

Abi zaten sevdiğine seviyorum diyemedikten sonra siktir git yani yaşama öl.

Uzun zaman oldu sen&ben olmayalı... Denk geldi bazen ama rayına oturmadı. Tıpkı aspirin içmenin baş ağrısını geçirmemesi gibi bir şey bu. Kışın ortasında soğuk içersen elbette hasta olma ihtimalin artar, kışın başı, sonu, ortası olmaz. Soğuk su içersen hasta olursun. Aşkın da başı, sonu, ortası olmaz. Kapılıp gidersen; Er isen mecnun, dişi isen leyla olursun. Alternatifi yoktur aşkın, ya aşıksındır ya değilsindir... Aşkın gibisi olmaz. Banka kuyruğunda sıra beklemek, otobüs durağında saatlerdir gelmeyen bir otobüsü beklemek, bir sınav sonucunu beklemek... Aşkı beklemek de böyle bir şey işte... Gelirse yanarsın, yanmaktır aşk... Aşkı göze alabildiğin kadar yaşarsın bu hayatı. Abi zaten sevdiğine seviyorum diyemedikten sonra siktir git yani yaşama öl. (Az önce siktir git dedim, üzerine alınma)  Sevdiğin şeyler vardır mesela... Onunla birlikte yapmak istersin ama olmaz. O seni istemediğinden değil ve sen onu istemediğinden de değildir olmaması... Hayat işte; kader kısmet. Kapı...

Serbest ilişkisi var daha mantıklı sanki...

Serbest ilişkisi var daha mantıklı sanki... Eğer ilişki serbest ise neden ''serbest ''1'' ilişkisi var.'' yazar ki... Serbest ilişki; insanın kendine yakışanı değil yapışanı sevmesidir. Hayatınızda çok insan varsa, ister istemez serbest ilişkileriniz olur hem de çok serbest. Pınar ile öpüşüyoruz Selin ile sevişiyoruz. Emel ile yiyişiyoruz.(çok sempatik di mi? yiyişiyoruz.) Burcu ile görüşüyoruz Hande ile bakışıyoruz Serpil ile kesişiyoruz Buse ile tartışıyoruz. İşte tam da bu yüzden serbest ilişkilerimiz olur. Kızların birbirinden haberi yoktur. Serbest olmak böyle bir şey... -Abi napıyorsun? +Napim ya serbest atış yapıyorum. Bu arada herkesin bildiği gibi; Hayat sen bize nazik davranmadın. Yeri geldi ağzımıza sıçtın, yeri geldin sövdün, dövdün. Bu arada mandalina sezonu açıldı. Yerken beni hatırlayın.  Mandalina ile serbest ilişkim var. Her şekilde yiyorum. Sağlıcakla kalın.Bol bol c vitamini alın. Se...

Kadın olmak zor benim ülkemde...

Erkekler bu konuyu şöyle ele alır. Diyelim ki; Ebru Ali'ye verdi ama Osman'a vermedi.  Osman; Ebru'ya kaşar der. Ebru Osman'a verir, Ali'ye vermeze;  Ali; Ebru'ya kaşar der. Ebru hem Ali'ye, hem Osman'a verirse; Hem Ali , Hem Osman Ebru'ya Kaşar der. Ebru kimseye vermezse... Ali ve Osman; Ebru bize vermediğine göre başkasına veriyor diye düşünür ve yine Ebru'ya Kaşar der... Ebru, Allah yardımcın olsun. Kadın olmak zor benim ülkemde...

''Gereksiz ilgi yavşaklık mıdır?'' Sorusuna verilen cevap...

Kızlara çok ilgi gösterirsen yavşaklık olur... Örnek: Melisa durumuna;  ''Off çok sıkıldım'' yazar... Burak ve 5 kişi bunu beğendi.. ********************************* Melisa durumuna; '' zaman geçmiyor '' yazar... Burak ve 9 kişi bunu beğendi.. ********************************** Melisa durumuna; '' bok '' yazar... Burak ve 2 kişi bunu beğendi.. ********************************** Melisa durumuna; '' Erkekler çok aptal '' yazar... Burak bunu beğendi... *********************************** Melisa durumuna; ''Allah cezanı versin burak defol git olum ya '' yazar... Burak ve 35 kişi bunu beğendi.. ************************************ Buradan anladığımız gibi; Burak kesinlikle yavşak... Evet evet yavşak...

Bunu herkes kafasına sokmalı.

Bizden öncekilerinde aşık olduğunu ve aşk acısı çektiğini hatta bazılarının aşık olduğunu sandığını ama hoşlanmaktan öte gidemediğini herkes kafasına sokmalı. İlk aşık olan veya aşık olduğunu sanan sen değilsin ve büyük bir ihtimalle son aşık olanda sen olmayacaksın.

Hayat.

Ve binlerce hayatın arasından sıyrılmak derim ben buna... Hayat ve hayata geliş amacı diye bir şey var. Başka gözlerden kendine bakmak diye bir şey var. Hiç kimsenin tek bir şey için yaşamaya hakkı yok bu dünyada... Üniversite sizi geliştirmez. Üniversite size bir şey katmaz mesela... Sizleri kravatlı eşekler haline dönüştürür. Bazılarınız buna alışamaz, bazılarınız kabullenir. Standart işte, sonuç standart ve asla mutlu etmez. Amaç para kazanmak olmamalı. Amaç bu hayatı yaşarken mutlu olmak ve sen onun için bir şeyler yapmak zorundasın. Birilerinin ilgisini çekmelisin ve hemen hemen herkes senle bir şeyler konuşabilmeli... Hayat senden bir şey istemiyorum. Benden bir şey alma yeter... Beni okudun. Seninle de ortak bir yanımız vardır...

Ve bazen her şeyi yanlış anlar insan. Dilerim öyle olsun...

Sen gitmek nedir bilir misin çocuk? Yok yok bilmezsin ama senin yerine de düşünmek istemiyorum. Belki de bilirsin. Hiç gittin mi sen? Hiç gittiler mi senden? Ve içinden geldiği gibi yazabildin mi? Offfff diyerek her neyse siktir et diyebildin mi? Hayatında binlercesi varken, o birine takılıp kaldın mı sen hiç. Gitmekmiş... Sen ne bilirsin gitmeyi çocuk.  Oyun mu sandın sevilmeyi. İnsanları kırmayı bardak kırmakla bir mi tuttun! Bırak bırak at çöpe aklında ne varsa, sen sözünü kesmeye devam et insanların. Ben onları çok iyi biliyorum de. Aferin çocuk. Gecen gündüz olsun. Hiç karanlık görme sen e mi? Daha da görmem seni. Daha da sevmem. Anlamaya çalışma beni. Anlarsan kaybolursun bende. Bir sen kalmaz sen de... Her neyse benden bu kadar kaybolmak nedir gitmek nedir öğren. Karşıma almam öyle herkesi. İt olsa sahibine ihanet etmez. Sen beni ne sandın be çocuk. Bir kelime bile fazla sana ya. Yine sayfalar yazdım. Mert çok duygusala bağladın be olum. Her neyse si...

Yazı nerde lan?

Oysa kimsenin götü yemez böyle süslü cümleler kurmaya... Harbiden la bu ne ki? ''Pardon ama seviyorum yani.'' Süslü cümleler demişken. Dedim evet dedim ama sor bir niye dedim. Abi her şeyi bir kenara bırakalım da; Senden konuşalım biraz. Yazının ana teması şu: Nerede mutluysan orada kalacaksın ne bir adım ileri ne de bir adım geri Yazı burada biter. Evet çok ani oldu alışamadın belki. Hatta ''yazı nerde lan??'' diye soruyorsun... Bir yazının daha sonuna geldik. Kendinize iyi bakın piçler...

Merhaba Darcy...

Resim
Yine sana yazıyorum,yine seni yazıyorum.Çümkü ben seni seçtim. Bugün hayallerimle yüzleştim. Yüzleşme dediğim, yine hayallere yüz sürdüm. Yüzüm gözüm senin hayalin sevgilim.Ne kadar büyük hayaller kursam da senin romanında sadece önsöz kalıyor.Beynimdeki morfin gibisin Darcy.Yoksan varım,varsan yokum. Her yeri açık koskocaman bir terasa sığınmak itemek nedir bilirmisin Darcy? Sana sığınmak istemenin bundan bir farkı yok.Hangi yanına sığınsam açıkta kalıyorum. Sonra yine hayallerim koşuyor yardıma. Ya da sinemalar,kitaplar,şarkılar,arkadaşlıklar,kısa metraj mutluluklar... En kötüsü ise farkında olmak neye çare olmadıklarını bilmek gibi yani. Biriktirdiğim bütün hayalleri bozdurup,umut alıyorum.Bozdurup bozdurup harcıyorum elimde ne varsa.Zaten elimde sadece "Ne?" sorusu var.Bir dikili acım yok,içinde sen olmayan... Yokluğa inşa edilmiş temeli sağlam hayallerim var benim Darcy! Çimentosu sen olan...Seni biraz fazla koyduğum zaman çatlıyor biliyor musun? Öyleymiş duvar...