Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeniden merhaba/Yeniden elveda.

Yeniden merhaba,bu yazın öyküsü geçen sene 14 mayısta başladı. 14,05,14/18,07,2015. Gel gelelim ben gene oturdum bu bilgisayarın başına. İnsan gerçekten sevdiğini mi üzüyor? Yok ya yazamıyorum abi dediğim zamanlar dayım gene kusura bakma sevdiceğim,seni çok seviyorum ama kelimelerimi sana layık bulmuyorum. Ha bu arada sol ayağımın altı acıyor yürümekten,bilerek üstüne basıyorum ki sadece ayağımın altı acısın.

Gelsene...

Gelsene. Aniden gel ama...Hiç hesapta yokken gel. Bir sabah çık ve gel. Kapımı çal. "Kim o?" diye sorduğumda "benim" de sevinçle. Bir anda karşımda bulayım seni.... Sanki biz hiç birbirimizi üzmemişiz gibi gel. Sanki her şeyi unutmuşuz gibi gel. Gel.  Her şeyi unutmayalım ama...Gülüşlerimizi unutmayalım. Kokumuzu unutmayalım. Ses tonumuzu unutmayalım. Bizi biz yapan şeyleri unutmayalım. Gel.  Ne olursa olsun. Her şeyi unutalım. Herkesi unutalım. Geçmişte kalsın. Öyle olsun evet... Bazı şeyleri unutmayalım ama...Saklayalım zihnimizde...Hiç unutmamak için yazalım bir yerlere. İnsanlar okusun diye değil unutmamak için yazalım. Böyle kokardı diyelim, böyle gülerdi diyelim, böyle konuşurdu, böyle severdi diyelim. Sonra "bir sabah kapımı çaldı ve böyle geldi" diyelim. Evet, diyelim bunu... Haydi gelsene!.. Bir sabah gel!.. Aniden... Gelebilir misin? Her şeyi unutmak istiyorum. Herkesi unutmak istiyorum. Sadece kokun, gülüşün, seslenişin kalsın z...

Bir şehre karşı oturup, düşünürsün.

Kelimeler merhabayla karşılıyor gidişini.                                                         Bu senin en kısa hikayen.                                  Unutamadın.Unuturum dedin,                                  unutamadın.Unutursun dediler,                                  unutamadın.Kendine yalanlar söyledin.                                  Sana da yalan söylediler.Kendini teselli                                 ...

Sayfa sayfa silinmeye başladın

Ne çok sevdim, ne çok üzüldüm, ne çok deli bir sevinç uğruna yaktım gemileri. Her harfin altına gömdüm, gizli sevdiğimi. Her sona işledim adını, görünmez.  Nihayetine erdik mi? Yoldan sapıyor muyum? Az biraz öfke ile geçiştirecek miyim bu sancıyı? Belki de seni suçlamaktan geri kalmayacağım, değmedi bu aşk diyeceğim, ne sana değdi, ne zamanıma.  Seni sevmekten vazgeçmenin o korkunç haline eyvallah demeye hazırlanıyorum. Sonra bir gün buruk bir tebessümün içinde ezerken hatıranı, adını unutmadığımın tesellisinde, bir sayfasına dokunacağım, selam göndereceğim tenine. 

Umut ışığıdır kalbin.

Çöküp karanlık odama hayallerıme ışık tutuyorum,karanlık hayalleri yutarken,ben inatla ve inatla diretiyorum.Elimde bir umut feneri,güzelliğini aydınlatıyor hayatımın en muhteşem hayalini.Öyle bir hayal ki;bu kadar güzel bir şey ancak hayal olmakla kalabilir.Umut ışığıdır kalbin diyerek bir geceyi daha bitirmeye hazırlanırken yeniden mırıldanıyor kelimeler dudaklarımdan,her umut bir şekilde ona çıkarken ona gülümseyerek gidiyorum,sanki cenneti görür gibi o parlak ışık yüzünde beliriyor.O ışık odamı aydınlatırken,karanlık beni içine çekmeye devam ediyor,bir sigara daha yakıyorum umuduma şerefe diyorum "umut" şerefe.Umut kalbime baharla geldi,dünyanın en güzel çiçeklerini açtı kalbim,meyvelerini yaza gelmeden verdi,hasat zamanı gelip toplarken mutluluğumu bir den kış geldi,bütün kasvetiyle çöktü üzerime,ne umut kaldı kalbimde ne de umudun ışığı,karanlık içine çekerken beni,iyi ki dedim hayat,iyi ki karanlıkta olsa bir hayalim var.