Kayıtlar

Kasım, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bulutların üzerinden bakıyorum aşık'lara...

İçin cayır cayır yanmak istiyor da sankı nefes alamadığı için alevlenemiyor ya,sanki içtiğin su boğazında düğüm düğüm oluyor bir türlü mide ye inmiyor ya,sanki gözlerin yeterince yaşlanmamış gibi kapanmak istemiyor ya,sanki çoktan sönmüş bir ateşi yakmaya çalışıyorsun da her seferinde sadece elin yanıyor ya,hani ne yapsan kapanmıyor ya kanayan yanların,hani susturamıyorsun ya içini,soruyorsun ya bunların hepsi içime nasıl sığıyor, en çokta dayanmak istiyorsun ya herşeye onun için,her düştüğünde kaldırıyorsun ya onu yerden tekrar tekrar yürümek için,peki ya yürüyemiyorsa?Peki ya doğuştan hastaysa kalbin? Hiç düşündürtmüyor değilmi aşk sana bunları. Hep ve sadece o dedirtiyor.

Sana kalan.

Bir yerde beni bekliyordun, düşünmüştüm ki bekleyen bendim.  Varlığının kanıtı hislerimdi oysa... Gizli gizli döktüğüm gözyaşlarımdın, hüznün yağmuru sanmıştım. Sıcacık kış güneşim, baharın leylak  kokusu, denizin köpük köpük öpüşüydün.  Gönlümün hazal yaprakları gibi dökülüşüydü yokluğunu düşünmek, oysa sen hep vardın... Ve ben sana hep inandım Aşk; sonsuzluğuna, gerçekliğine ve sihrine... İnandım ve  geçmedim senden, susturmadım kalbimin Aşk ezgisini, unutmadım kendimi hayat panayırında, sana uyandım Aşk... Kim ve nerede, nasıl biri olursan ol, ne kadar inkar etsen de o bekleyiş kaderine yazılı. Her ılık meltemin yüzüne dokunuşu ona özlemindir. Yalnızlığın ona varmak arzun. Öfken unutmak isteyişin... Varlığına inanmayışın: ona ihtiyacın olduğu haykırışın. Ruhunda Aşk tohumu bırakılmış bir kere, sana kalan... uyanmak.