Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bunca insan yalnızken... Neden bunca insan yalnız? Kaybedenler Kulübü

Çünkü doyumsuzuz. Yetinmeyi bilmiyoruz. Mesela ben hayatıma 598937583274 tane kız soktum. Bir sürü adamın hakkını yedim. Sonra neden kaybediyorum. Ben kaybetmeyeceğim de kim kaybedecek. Şimdi açık bir çay içmek üzere cümlelerimden ayrılıyorum. Beni sevmek için bir neden bul ama o nedeni bana bile söyleme. Sevmek ezbere olacak iş değil. Başka başka sevmek lazım, herkesi sev ama herkesi başka sev. Beni de başka sev ve oje sürmeyi unutma. Öpüyorum serçe parmağından... Adın yanıma, soyadım adına yakışsın ve annem der ki; ''Çayın soğuyor.'' Böyle bitsin istemezdim. Hadi eyvallah.

Her şeye bir çare bulunur ve her kalp ölmeden aşkı tadar. Mesele aşkı denk getirmek

Her şeye bir çare bulunur ve her kalp ölmeden aşkı tadar. Mesele aşkı denk getirmek. Aynı anda sen ona kapılmışken o da sana kapılacak... Çoğu ilişkide bu yok, hatta çoğunda yok sanırım çok azında var. Hepsi birbirine aşık olduğunu sanıyor. Kaybetmekten korkmalar falan... Kaybedince bir şey olmuyor ki, benim için ölüp biten kızlar tarafından 2-3 haftada unutulduğumu bilirim. Hatta yeni bir sevgili si olanlar ve yeni sevgilisi için ölüp bitenler. Onların adını karaktersiz koydum. Neyse onları unutalım, çok var böylesi... Aynı anda aşık olmak diye bir şey var, o anı ne zaman yakalarız bilinmez. Şu an sevgilisi olanlar düşünmeli bunu mesela hatta sevgilisine sormalı, sonra kavga etsinler. Onlarda yalnız kalsınlar. 14 şubat da sevgilisinin elini tutmak yerine herkes mouse tutsun. Hepsi birbirine ''Kendine iyi bak'' desin. Geçen gün yine kendime iyi bakıyorum, 3 tane elma yedim falan. Sözünü dinliyorum. Hadi eyvallah.

En güzel tesadüfler de buluşmak dileğiyle.

Bu dünyanın kimseye kalmadığını ve giderken kimsenin yanında bir şey götürmediğini anlamak için aynştayn olmaya gerek yok. Giderken bir şey götüremeyecek olmamız, bir şeyler bırakamayacağımız anlamına gelmez. Ben kelimeler bırakıyorum. Bir tutam saçma sapan cümleler ve rastgele yazılmış yazılar. Her zaman söylediğim gibi pirinç pilavına karabiber atmayı severim ve hiç bir yazımın beni içine hapsetmesine izin vermem çünkü yazılar acımasızdır. Bazen yazarken oha lan dersin bazen üzülürsün bazen gülersin. Yazmak böyle bir şey ve inan ki; bu yazıların okunması ne kadar zevkli bilmiyorum ama yazması çok zevkli. Kelimeler dalga geçebiliyorsun, sıkıyorsa elinden kaçıp gitsinler. En güzel tesadüfler de buluşmak dileğiyle, 

Sevgili dediğin yeşil erik gibi olmalı, Bazen tatlı, bazen ekşi ve çoğu zaman heyecan verici...

Hayat zor olabilir ve bazı insanlar hiç bir zaman elindekinin değerini bilmez. Genelde bizi seveni sevmeyiz çünkü çekici gelmez. Her haliyle bizim iyiliğimizi isteyen biri ne kadar çekici olabilir ki? Sevgili dediğin yeşil erik gibi olmalı, Bazen tatlı, bazen ekşi ve çoğu zaman heyecan verici... İşin aslı bizim için ölüp bitmeyen biri her zaman çekicidir... Çok ilgi ilişki bitirir az sevmek lazım. Az ve uzun uzun...   Hadi eyvallah.

İnsan kendine iyi bakmak için birine veda etmemeli...

İnsan kendine iyi bakmak için birine veda etmemeli... Ve en sevdiği kazağı haftanın üç günü giymemeli. Klavyeye dökülen on parmağını sevmeli insan. Bugün olan o 10 parmak yarın olmayabilir. Bir iş kazasında 3 parmağını kaybedebilir, bir 17 lik beden. Zoruna gitmemeli insanın, sevdiği tarafından karşılık bulamamak. Kendi kendine söylenmeli gerekirse, biraz küfür edebilir bazen en seslisinden...  

Ve bazen çok yalnız hissedersin.

Ve bazen çok yalnız hissedersin, cam kenarı soğuk olur ama tüm ayrılık biletleri oradan kesilir... Yolu izlersin, gidersin, gidersin, kaybedersin... Onun yeri dolmaz bir daha ve hiç bir veda uzun sürmez. Sen de elbet bir şeyler kalır. Bir toka bile olabilir bu. Yeni bir sevgilin olur, aradan aylar geçmiştir, bir toka bulursun montunun cebinde hatırlarsın ama sadece hatırlarsın artık başkası vardır hayatında, at o tokayı çöpe. Hadi eyvallah.

Hayatta herkesin bir eyvallah hakkı vardır.

Sarılıyorsun ondan sonra tekrar özlüyorsun. Adını koyamadığın duygular yaşatıyor sana, sevişmenin çok ötesinde... Bir paket çekirdek yedikten sonra bir paket daha yiyebilmek gibi... Nedensiz alışıyorsun. Tümüyle sevmene gerek yok, parça parça sevsen yeter. Mesela bir gün sadece ellerini tut, sonra tekrar ellerini tut. Kimse senin gibi tutamasın onun ellerini... Elmacık kemiğinin üstünden öp mesela dudakları yokmuş gibi davran. Herkesleşme... Farklı olmaya çalışma sadece onunla mutlu olduğunu ama onsuz da olabileceğini hissettir. Hayatta herkesin bir eyvallah hakkı vardır. Onu bu haktan mahrum et.

Adın aşk olmasada geç yanımdan, rüzgara karışan parfümün yeter be kaltak.

Biraz elinde olan biraz olmayan, belki çoğu zaman dayatılanı yaşayan ve hiç bir zaman istediğine sahip olamayan insanlar olarak ayrılacağız bu hayattan... Bazen birilerini çok seveceğiz, evet evet çok fazla seveceğiz ama bir türlü bizim olmayacak. Biz onu kaybetmeyeceğiz çünkü hiç bizim olmayacak. Aşk denen şeye inananlar olacak, sırf aşk yüzünden bombok hayatlar yaşayanlar olacak ve bazıları aşk ın yanından bile geçemeyecek. Otobüste kesiştiğim kızlarla sırat köprüsünde kesişmeyeceğim kesin. Adımı kalbine yaz boş vaktin olursa ve unutma ki; Halı saha maçlarında kalecisi kötü olan kaybeder. Pencerenin kenarından soğuk geliyor. Tayt falan giyme üşürsün oralarda. Adın aşk olmasada geç yanımdan, rüzgara karışan parfümün yeter be kaltak.  Hadi eyvallah.

Son durak sevmek değil, alışmak sanki...

Son durak sevmek değil, alışmak sanki... Bir yerden sonra sevmekle alışmak birbirine karışıyor... Ve bazen çok geç anlıyorsun sadece alıştığını... Sevdiğini sanmışsın işin kötü yanı o bile öyle sanmış. Kırmızı ojeni sürme bugün yakışmaz gidişine, karaları da bağlama, ben bağlarım ne varsa... Sen yoluna iyi bak, düşersen kaldıracak bir adam yok artık. Nutella ile mutluluklar, hadi eyvallah..

‎''Kadına doymuş adamın, adamlığına doyum olmaz.''

‎''Kadına doymuş adamın, adamlığına doyum olmaz.'' demişler ama kadına doyduğun anda bi ibneleşme süreci başlar. Mesela ben Adriana Lima ile sevişsem hedefim kalmaz lan. Eğri oturup doğru konuşalım. O cümle saçma geldi bana...Hatunlara doymaya gerek yok, az olsunlar hep olsunlar. Hadi eyvallah.

İlişkilerde tecrübe istiyor. Pat diye terk edebiliyor seni mesela...

İlişkilerde tecrübe istiyor. Pat diye terk edebiliyor seni mesela... Bir kaç ilişkiden sonra alışıyor insan bunlara, açıklama falan istemiyor. ''Hmm gidiyor musun? Sen bilirsin.'' demek en güzel oluyor belkide... Terk edilmek insanı rahatlatıyor aslında, için rahat oluyor bir kere. O gitti zaten diyorsun, benim pişman olacak bir durumum yok. Gitme diyebilirdim ama demedim işte, istemedim demek ki gitmeni... İyiki gitmiş. Ohh be ne güzel terk edildim. Hadi ebenin tangasına kadar yolun var. Parfümünü de değiş lan bok gibi. Hadi eyvallah.

Bakirelik denen tabunun iyiden iyiye yıkıldığı, kızların kendini kullandırmaktan zevk aldığı boktan bir gerçekliğe büründük.

''Bir kızın en güzel çeyizi öpülmemiş dudaklarıdır.'' Cümlesindeki kızı bulunuz?   Evet çok zor bir soruydu. Öyle bir kızı bulmak günümüzde iyice zorlaştı. Bakirelik denen tabunun iyiden iyiye yıkıldığı, kızların kendini kullandırmaktan zevk aldığı boktan bir gerçekliğe büründük. Her şeyin ucuzlaştığı, cinselliğin tamamen basitleşteği özetle insanların basitleştiği, dandirik ilişkilerin 2 gün için de seksten, götten memeden geçtiği, insanların belkide birbirlerini sırf bu yüzden seviyormuş gibi yaptığı, yaşanmışlıklar gerçekten çok iğrenç. Özetle teninizin bir değeri olsun. Ben hep şu açıdan baktım hayata;'' O kim ki bana dokunma lüksü olsun.'' dedim. Böyle düşündüğünüzde inanın çok daha değerli ve çekici olursunuz. Yoksa bildiğin ekşi limon olursunuz... Hani şu herkesin sıkıp sıkıp bıraktığı. Cümlelerimdeki basit oyunları anlayacak kadar zekisiniz.  Eyvallah.